Çağlar Boyu Ağrı ;Ağrının tarihçesi 7
1930 ve 1945 arasında ağrı tedavisinde bir çok önemli gelişme oldu. Fransız cerrah Leriche kronik
ağrıyı ilk kez bir hastalık olarak tanımladı. 1930 yılında yayınladığı “Ağrının Cerrahisi” isimli yapıtından
kozalji ve refleks sempatik distrofiyi tanımladı. Rovenstein, Woodbridge, Ruth, Mandle gibi
anesteziyologlar sinir blokları tekniklerini ağrı kontrolü amacıyla kullanmaya başladılar.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Bonica ve Alexander ağrı tedavisi konusundaki görüşleri geliştirdiler.
Bunun sonucunda ağrı tedavisinin ancak multidisipliner bir biçimde ele alınması ile başarılı olabileceği
sonucuna vardılar.
Resim 25: Modern ağrı tedavisinin kurucusu J.Bonica
İkinci Dünya Savaşı sonunda savaş sırasında kazanılan büyük deneyimlerle ağrı klinikleri
kurulmaya başlandı. 1946 yılında tüm dünyada ağrı tedavisinin babası olarak kabul edilen Bonica
multidisipliner anlamdaki ilk ağrı kliniğini kurdu. Bonica’nın 1954 yılında yayınladığı “Ağrının Tedavisi”
isimli yapıtı hala tüm hekimler tarafından bir başucu kitabı olma özelliğini taşımaktadır.
1965 yılında Kanadalı Ronald Melzack ve İngiliz Patrick Wall, ağrı konusunda bir devrim niteliği
taşıyan ünlü teorilerini ileri sürdüler. Bugünkü ağrı kavramları bu teori üzerine kurulmuştur.”Kapı Kontrol
Teorisi “ olarak bilinen ve daha sonra önemli ölçüde kanıtlanan bu
Resim 26: Patrick Wall ve Ronal Melzack,
2001 yılında İstanbulda düzenlenen Dünya Kongresinde
teoriye göre ,omurilik ağrıyı durdurmak için bir kapı vazifesi görür. Vücudun çeşitli yerlerinden
kaynaklanan ağrılı uyaranlar omurilikte durdurulmaya çalışılır. Bunun için vücut omurilik seviyesindeki
sinir hücrelerini ve vücudun salgıladığı morfine benzer yapıda bulunan endorfin denilen maddeleri
salgılar.
Bu teori modern ağrı tedavisinde kullanılan bir çok yöntemin gelişmesine yol açmıştır. Omurilik
seviyesine yerleştirilen omurilik pilleri, morfinin bağımlılık yapmadan verilmesini sağlayan morfin
pompaları bunlardan bazılarıdır.
1970 li yıllarla birlikte Bonica’nın öncülüğünde Kronik Ağrının basit bir olay olmadığı, kronik
ağrının başlıbaşına bir hastalık olduğu tezi büyük taraftar toplamıştır. 1971 yılında Bonica’nın
öncülüğünde Dünya Ağrı Araştırmaları Teşkilatı kurulmuştur. Bu teşkilatı daha sonra 1993 te kurulan
Avrupa Ağrı Teşkilatları Federasyonu ve Dünya Ağrı Enstitüsü izlemiştir.
1970’lerle başlayan bu akım sayesinde bugün dünyanın birçok ülkesinde ağrı klinikleri kuruldu.
Ağrılı hastaları hem ağrı uzmanları hem de diğer dallardan hekimlerin birlikte gördüğü ağrı kliniklerinin
kurulması, ağrılı hastaların zaman yitirmeden, gereksiz tedaviler uygulanmadan tedavisini mümkün kıldı.
Ağrı biliminin Algolojinin kurulması ağrının daha da ayrıntılı olarak incelenmesini ve tedavi
edilmesini sağladı.