Çağlar Boyu Ağrı ;Ağrının tarihçesi 3
Orta çağda Hıristiyanlık karanlığa gömülürken İslamiyet hem çok yayılmış hem de araştırmaya
açık bir ortam yaratmıştır.
Resim 12: İslam tıbbında başağrısı tedavisi
İslam tıbbı önceleri bölgede yaşayan Mezopotamya, Eski Mısır, Eski Hint ve Eski İran’ın etkisinde
kalmıştır. İslam Tıbbının diğer önemli bir özelliği Eski Roma ve Eski Yunan Tıbbından yararlanmasıdır. Bu
yönde Nesturilerin Cundi Şapur ekolünün rolü büyüktür. Beşinci yüzyılda İstanbul Patriği olan Nestorius
aydın kişiliği ve ileri görüşlülüğü nedeniyle Bizans’tan sürülünce Ankara’ya yerleşmiş ve Nesturiliği
geliştirmiştir. Nesturiler çeşitli baskılarla daha sonra İran’da Cundi Şapur bölgesine yerleşerek laik
anlayışla Cundi Şapur ekolünü kurdular. Bu ekol Eski Yunan ve Roman yapıtlarını Süryanice ve Arapça’ya
çevirdi. Ebu Musa el Cabir yapıtlarında kamfora, hint keneviri ve ban otundan söz etmekte ve bu
maddelerin şarapla karıştırılıp nefesin içe çekilmesi yoluyla etkili olabileceğini öne sürmektedir.
Batılılarca Alkindus olarak bilinen Abu Yusuf Yakub İbn İshak Al Kindi, Materia Medica isimli
kitabında ban otu, it üzümü gibi bitkilerin sedatif ve Analjezik özelliklerinden söz etmektedir.
Bugün büyüklüğü Batılı bilim adamlarınca da kabul edilen İbn-i Sina ya da Avicenna (MS. 980-
1037) 5 ciltlik ünlü Kanun isimli yapıtının 1. cildinin 4. bölümünde ağrı fizyolojisi ve ağrı dindirme
yöntemlerine yer ayırmıştır.
Resim 13. İbn-i Sina
İbn-i Sina’ya göre Ağrı kesiciler ağrıyı meydana getiren nedeni veya maddenin dağılımını
değiştirerek etki gösterirler. Anestezi ise ağrılı kısmın duyusunu kaldırarak organların aktivitesini azaltır.
İbn-i Sina ‘nın yaptığı ağrı sınıflaması ile günümüzde Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı
–IASP’nin yaptığı sınıflamaların birbirine çok benzemesi ilgi çekicidir. İbni Sina modern ağrı sınıflamasında
olduğu gibi ağrıları; yanıcı, batıcı, kesici, ısırıcı gibi çeşitli sınıflara ayırmıştır.
Kitabın daha sonraki bölümlerinde ağrı dindirme yöntemleri şöyle anlatılmaktadır:
1. Keten tohumu ve dere otundan yapılmış lapa ağrılı yere sürülür.
2. Ağrının bulundu yerde nemi artırmak gerekir.
Narkotikler verilerek duyarlılık azaltılabilir.
3. Soğuk tatbiki ile ağrı azaltılabilir.
Diğer ünlü bir İslam bilgini ise Ebul Kasım Zehrevi’dir (936-1013). Zehrevi diğer bilginlerce
kullanılan otların yanı sıra ağrı tedavisinde dağlamayı geliştirmişti.