a1. Trigeminal Sinire Radyofrekans Uygulaması
-
1960'lı yıllardan başlayarak vücudun belirli bölgelerine giden sinirlerin tahribatına yönelik olarak radyofrekans termokoagülasyon geliştirilmiştir. Radyofrekans termokoagülasyon (RF), radyofrekans enerjisi ile ısı oluşturularak sinir iletiminin kesilmesidir. Ağrı tedavisinde bu yöntem kullanılarak ağrı ileten sinir lifleri devre dışı bırakılır. 500.000 Hz gibi çok yüksek frekansta gönderilen ve radyo dalgalarına benzeyen bu akım çevrede herhangi bir bozukluk yapmadan tek bir noktada harabiyet sağlayabilmektedir. Zaman içerisinde yöntem çok daha geliştirilmiş ve güvenli bir hale gelmiştir.
Radyofrekans termokoagülasyon uygulayacak hekimin bu konuda deneyimli olması ve gerekli eğitimi almış olması gerekir.
İlaç tedavisi yeterli ağrı kontrolü sağlayamadığında ya da etkisini yitirdiğinde seçilecek yöntemlerden birisi, radyofrekans termokoagülasyon (RF) uygulaması ile trigeminal sinirin ağrıyı ileten liflerinin kontrollü olarak yakılması işlemidir. Bu işlemin bir diğer uygulama olan, sinire gliserol enjeksiyonuna üstünlüğü, sinirdeki iletinin daha kontrollü olarak kesilmesidir. RF uygulaması nispeten basit bir girişim olup genel anestezi gerektirmemesi nedeniyle son yıllarda tercih edilen bir tedavi şekli olmuştur. Tedavinin etki süresi kişisel özelliklere ve hastalığın şiddetine göre değişmektedir. Hangi sinir yakılırsa yakılsın sonradan yeniden filizlenir. Bu nedenle trigeminal sinirin yakılmasından sonra da sinir bir süre sonra yeniden canlanmaya başlar. Bu yöntemin etki süresi ortalama olarak üç sene ile sekiz sene arasında değişmektedir. Ağrısı yeniden başlayan hastalarda yöntem tekrarlanabilir.
Radyofrekans cihazı
Radyofrekans termokoagülasyon öncesi ne gibi hazırlıklar gerekir?
- Radyofrekans uygulamasından önce hekiminizden yöntemi size ayrıntılı olarak açıklamasını isteyin. Hekiminiz sizden yasalar gereği yazılı onam isteyecektir.
- Hekiminizi diğer tüm rahatsızlıklarınız, kullandığınız ilaçlar, varsa allerjiye neden olan etkenleri ve ilaçlar konusunda bilgilendirin. E vitamini, glukozamin, sarımsak,gingeng gibi bitkisel ilaçlar da kanamaya yol açabilir.
- Aspirin dışındaki tüm kan sulandırıcı ilaçların kesilmesi gerektiğinden ilgili doktorunuza danışmanızda fayda vardır.
- Müdahaleye giderken daha önce yapılmış tüm tetkiklerinizi, MR, bilgisayarlı tomografi, laboratuar bulgularını yanınızda götürün.
- Rahat kıyafetler giyin ve saat, yüzük ve diğer mücevherlerinizi evinizde bırakın.
- İşlemden önce en az 4 saat önceden su ve gıda alımı kesilmelidir. Ancak diğer sistemik hastalıklar nedeniyle alınması gerekli olan ilaçlar az bir miktar suyla alınabilir.
- İşlem sırasında sedasyon adı verilen yüzeyel anestezi işlemi uygulanacağından yalnız eve dönüşe izin verilmez. Bir refakat ile birlikte gelinmelidir.
- Girişim ameliyathane ortamında uygulanır. Sırtüstü yatırıldıktan sonra girişimin yapılacağı yanak bölgeniz lokal anestezi ile uyuşturulur.
- Bu sırada kan basıncı, kalp atışları ve solunum bir anesteziyolog tarafından sürekli olarak takip edilir.
- Radyolojik görüntüleme kılavuzluğunda, özel bir iğne-elektrod- sinirin bulunduğu bölgeye ilerletilir. İğnenin yeri radyolojik olarak doğrulandıktan sonra radyofrekans aygıtı aracılığıyla uyarılar verilerek ağrının olduğu bölgede uyarı hissedip hissetmediği hastaya sorulur.
- Bu şekilde iğnenin doğru yerde olduğundan emin olunduktan sonra radyofrekans enerjisi ile sinirin ağrıyı taşıyan lifleri kontrollü alarak yakılır.Yakma işlemi bir dakika kadar sürer. Trigeminal sinirin birden fazla dalı tutulmuşsa iki veya üç kez birer dakika süreyle sinir yakılabilir. Bu aşamada hastanın ağrı hissetmemesi için yüzeysel bir anestezi uygulanır.
- İşlemin tamamı 30 dakika kadar sürer.
- Radyofrekans işleminin kendisi sırasında hasta uyutulur. Ancak trigeminal sinirin hangi dalının tutulduğunun anlaşılabilmesi için işlemin başlangıcında hastanın bir dereceye kadar uyanık olması ve yanıt vermesi gerekir. Bu süre bir kaç dakikayı geçmez.
- Radyofrekans uygulaması sonrasında hastanın tutulan sinir bölgesinde diş çekimi sırasında lokal anestezi uygulamasında olduğu gibi bir uyuşukluk meydana gelir. Ancak bu uyuşukluk kalıcıdır. Hastalara bu konuda önceden ayrıntılı olarak bilgi verilir. Bu konuda kararsız kalan hastalarda işlem önce sadece lokal anestezik verilerek uygulanır ve işlemden sonrasının nasıl olacağı gösterilir. Bu uyuşukluk aslında yöntemin başarılı olduğunun bir göstergesidir. Hastalarda 3-8 sene süreyle ağrı ortaya çıkmaz.
- Trigeminal nevralji dayanılması en zor ağrılardan birisidir. Hasta aylarca yemek yiyemez, su içemez, traş olamaz. Radyofrekans ise ancak bu tip hastalarda uygulanır. Bu nedenle hastalar böylesi bir uyuşukluğa razı olur noktadadır.
- Radyofrekans genellikle bir kez, bazı hastalarda ise iki kez uygulanır. Daha sonra uzun seneler boyunca hasta ağrısız yaşar. Ağrı başladığında önce ilaç tedavisiyle hastanın ağrısı kontrol altına alınmaya çalışılır, yetmediği taktirde yeniden uygulanabilir.
- Radyofrekans uygulamasından bir gün sonra hasta işe başlayabilir.
Risk ve yan etkileri nelerdir?
Radyofrekans uygulaması sırasında en önemli yan etki bölgedeki uyuşukluğa rağmen hastaları rahatsız eden başka bir ağrı tipinin ortaya çıkmasıdır. Bu ağrıya anesteziya doloroza, yani anestezi gelişen bölgede ağrı adı verilir. Trigeminal nevraljideki gibi elektrik, şimşek çakması özelliği yoktur. Bu ağrı sürekli, yanıcı ve kalıcı bir ağrıdır. Bin hasta içerisinde bir kaçında görülür. Bu ağrıya karşı değişik ilaçlar denenir. Radyofrekans uygulamadan önce her hasta bu yan etki konusunda uyarılır.
Radyofrekansın riski, açık cerrahi kadar değildir. Bu nedenle özellikle 50 yaşın üzerindeki hastalarda tercih edilen bir yöntemdir.
Radyofrekans termokoagülasyon kimlere uygulanamaz?
Radyofrekans termokoagülasyon kanama bozukluğu olan hastalarda, yüz veya vücudun herhangi bir yerinde enfeksiyon gelişen hastalarda uygulanmaz.