Silmek İstediğinize Eminmisiniz ?

Eminseniz Lütfen Evet'e Basın.




A- Trigeminal Nevralji

Trigeminal nevralji, direkt olarak beyinden çıkan 12 çift sinirden beşincisi olan “trigeminal sinir”in tutulduğu, çok şiddetli ağrılarla seyreden bir hastalıktır. Trigeminal nevralji, olabilecek en şiddetli ağrılardan biri olarak bilinir ve otuz yaş altında çok nadir olarak görülür. Hastayı, günlük aktivitelerini, hatta yaşamsal işlevlerini dahi yapamaz duruma getirebileceğinden en kısa sürede tanının konması ve tedavi edilmesi gereken ciddi bir rahatsızlıktır. Buna karşın hastalar genellikle çaresizlik içinde hekimden hekime dolaşır ve bu baş edilmesi çok zor ağrılar nedeniyle ümitsizliğe kapılırlar.

Trigeminal nevraljinin en sık sebebi sinirin komşuluğundaki damarsal oluşumlardaki yapısal farklılıklar ve bozukluklardır. Bunun yanı sıra kemik yapıdaki farklılıklar, kafa içindeki iyi veya kötü huylu kitleler de trigeminal nevralji nedeni olabilirler.

Trigeminal sinirin 3 dalı vardır. Bunların birincisi göz çevresinin, ikincisi üst çene ve yanağın, üçüncüsü ise alt çenenin duyusunu beyne iletir. Ayrıca üçüncü dal bazı çiğneme kaslarının hareketlerinden de sorumludur. Trigeminal nevraljide en çok üçüncü ve ikinci dallar tutulur. Birden fazla dalın aynı anda tutulduğu da görülür.

 

Trigeminal sinirin dağıldığı bölgeler

Ağrı, trigeminal sinirin yayıldığı yüz bölgesinde, kısa süreli (birkaç saniye ile bir-iki dakika arası), tekrarlayan, elektrik çarpması tarzındadır. Genellikle yüzün dış kısmında, ağız içinde ağrının başlamasını tetikleyen noktalar bulunur. Bu sebeple hasta bu bölgelere dokunmaz, dokundurtmaz; yüz yıkama, diş fırçalama, hatta yeme gibi işlevlerden kaçınır.

Trigeminal nevralji hastanın yaşamı boyunca sürecek olan bir hastalıktır. Bu nedenle tedavinin uzun süreçli olarak  planlanması gerekir.

İlaçların yeterince etkili olmadığı veya yan etkilerinin fazla olduğu durumlarda geriye iki seçenek kalır. Cerrahi müdahale ve Girişimsel yöntemler. Hasta 50 yaşın  üzerinde ise Girişimsel yöntemler tercih edilir.

Trigeminal nevralji ile ilgili Girişimsel yöntemler aşağıdaki gibidir.

  1. Trigeminal sinirin radyofrekans termokoagülasyonla yakılması
  2. Trigeminal sinir çevresine gliserol enjekte edilmesi
  3. Trigeminal sinirin bulunduğu bölgede balonla sıkıştırılması

Trigeminal sinirin radyofrekans termokoagülasyonu

1960'lı yıllardan başlayarak vücudun belirli bölgelerine giden sinirlerin tahribatına yönelik olarak radyofrekans termokoagülasyon geliştirilmiştir. Radyofrekans termokoagülasyon  (RF), radyofrekans enerjisi ile ısı oluşturularak sinir iletiminin kesilmesidir. Ağrı tedavisinde bu yöntem kullanılarak ağrı ileten sinir lifleri devre dışı bırakılır. 500.000 Hz gibi çok yüksek frekansta gönderilen ve radyo dalgalarına benzeyen bu akım çevrede herhangi bir bozukluk yapmadan tek bir noktada harabiyet sağlayabilmektedir. Zaman içerisinde yöntem çok daha geliştirilmiş ve güvenli bir hale gelmiştir.

Radyofrekans termokoagülasyon uygulayacak hekimin bu konuda deneyimli olması ve gerekli eğitimi almış olması gerekir.

İlaç tedavisi yeterli ağrı kontrolü sağlayamadığında ya da etkisini yitirdiğinde seçilecek yöntemlerden birisi, radyofrekans termokoagülasyon (RF) uygulaması ile trigeminal sinirin ağrıyı ileten liflerinin kontrollü olarak yakılması işlemidir. Bu işlemin bir diğer uygulama olan, sinire gliserol enjeksiyonuna üstünlüğü, sinirdeki iletinin daha kontrollü olarak kesilmesidir. RF uygulaması nispeten basit bir girişim olup genel anestezi gerektirmemesi nedeniyle son yıllarda tercih edilen bir tedavi şekli olmuştur. Tedavinin etki süresi kişisel özelliklere ve hastalığın şiddetine göre değişmektedir. Hangi sinir yakılırsa yakılsın sonradan yeniden filizlenir. Bu nedenle trigeminal sinirin yakılmasından sonra da sinir bir süre sonra yeniden canlanmaya başlar. Bu yöntemin etki süresi ortalama olarak üç sene ile sekiz sene arasında değişmektedir. Ağrısı yeniden başlayan hastalarda yöntem tekrarlanabilir.

 

Radyofrekans cihazı

Radyofrekans termokoagülasyon öncesi ne gibi hazırlıklar gerekir?

  • Radyofrekans uygulamasından önce hekiminizden yöntemi size ayrıntılı olarak açıklamasını isteyin. Hekiminiz sizden yasalar gereği yazılı onam isteyecektir.
  • Hekiminizi diğer tüm rahatsızlıklarınız, kullandığınız ilaçlar, varsa allerjiye neden olan etkenleri ve ilaçlar  konusunda bilgilendirin. E vitamini, glukozamin, sarımsak,gingeng gibi bitkisel ilaçlar da kanamaya yol açabilir.
  • Aspirin dışındaki tüm kan sulandırıcı ilaçların kesilmesi gerektiğinden ilgili doktorunuza danışmanızda fayda vardır.
  • Müdahaleye giderken daha önce yapılmış tüm tetkiklerinizi, MR, bilgisayarlı tomografi, laboratuar bulgularını yanınızda götürün.
  • Rahat kıyafetler giyin ve saat, yüzük ve diğer mücevherlerinizi evinizde bırakın.
  • İşlemden önce en az 4 saat önceden su ve gıda alımı kesilmelidir. Ancak diğer sistemik hastalıklar nedeniyle alınması gerekli olan ilaçlar az bir miktar suyla alınabilir.
  • İşlem sırasında sedasyon adı verilen yüzeyel anestezi işlemi uygulanacağından yalnız eve dönüşe izin verilmez. Bir refakat ile birlikte gelinmelidir.